24 Mayıs 2011 Salı

bebişimin şansı ile şampiyonluk:P

Ben eskiden fanatik bir Galatasaraylıydım...
Bir süre sonra futbol çok sıkıcı gelmeye başladı. Önce maçları izlemeyi bıraktım sonra da takım tutmayı...Fanatiklik bana göre değilmiş:P
Kocamla tanışıp, onun da hasta bir fenerli olduğunu anladıktan sonra sırf onunla didişmek için gs-fb maçlarını beraber izleyip gs'yi tutmak ve onu deli etmek çok hoşuma gidiyordu:)
Her ne kadar Fenerbahçe'den oldum olası nefret etsem de (taraftarlarının çok haşin olduklarını düşünüyorum) bir süre sonra, aşka yenik düşüp kocicimin takımı olduğu için onun yanında yer aldım, aşkım uğruna:))
Malum bebişimiz de şimdiden babasının takımının himayesi altına girdi, o da artık bir FENERLİ:)
Son 2-3 senedir fenerbahçe kılpayı kaçırıyordu şampiyonluğu...Taaa ki bizim bebiş taraftarı olana kadar:P Şans mı getirdi ne fenere beklediği ve özlemini duyduğu şampiyonluğu sonun da bu sene elde edebildi...(Ne yalan söliyim bu sene haketti...Gerçi Trabzonspor da aynı şekilde çok iyi bir performans gösterdi ve o da haketti ama kısmet...:))
Son maçtan sonra galibiyet alınca, FB şampiyonluk kutlamalarına katılmak için Bağdat Caddesine akın eden FB taraftarlarına bizde dahil olduk...Aman Allah'ım mahşer yeri gibi olmuş Cadde...:s
Yakılan meşaleler o kadar iğrenç bir koku yaymıştı ki havaya mide bulantısından zor durdum 1 saat caddede...Kendimi eve zor attım diyebilirim...Ya ben çok hassaslaştım hamilelikten dolayı yada FB taraftarı eğlenmeyi bilmiyor! Maalesef gördüğüm en kötü Şampiyonluk kutlaması idi....Benim için...
Ama koci için çok sevindim...Çok mutlu oldu o:) O mutlu olunca bende çok mutlu oluyorum, çünkü bebişimin babasını çoookkkkk seviyorummmm;)



Minik Arın da aslında ne olup bittiğini anlamadan şampiyonluk kutlamalarına dahil olmak zorunda bırakılan benim gibi biraz şaşkın, biraz mutlu, oldukça korkmuştu kalabalıktan...Yakışıklım benim...Arınnn bi öpücük ver dediğimde önce Erkan'a bakıp ondan gözleriyle onay almadan beni öpmemesi kopardı beni...Koci çok korkutmuş yakışıklıyı:P

23 Mayıs 2011 Pazartesi

my first:)

Bebişin ilk patikleri de geldi:) Markofoni saolsun hediye göndermiş bizimkine:))
Çok şeker fillerimiz...
Fil sevdamıza bebişi de ortak ettik...Maksat şans olsun, bereket olsun;)
Yine yeni yeniden heyecanla 3 aylık olmasını beklicez bebişin ayacıklarında görmek için yeni cicilerini...:)

18 Mayıs 2011 Çarşamba

ilk hamile t-shirt'ümle cadde'ye görücüye çıkmanın keyfi:P

Dün ilk hamile t-shirt'ümü denemiş bulunmaktayım...Bizim fasulye'ye çok uygun bir t-shirt:)
Ben şahsen bayıldım...Üzerimdeyken acayip zevk aldım...Neden mi?...
İnsanın göğsünü gere gere, içeri çekmeye çabalamadan büyümüş ve büyümekte olan göbeği (ve aldığı kilolar) ile salına salına dolaşabilmesi süper bişiiii:))
Espirili hamile t-shirt'leri de hamileliğin erken evrelerinde aldığınız kiloların nedeninin bilmeyenler tarafından anlaşılması ve böylece  salınmak kaydıyla rahatça gezinip tozulması açısından oldukça kullanışlı oluyormuş:) Denedim, gördüm:)))
Ayrıca hamileliğin tadını çıkarmak için ve hamilelik anısı olarak da oldukça faydalı;)
Bayıldım ben bunlara:) Devamı mutlaka gelecek...;)

İsim tartışmaları start aldı...İyi olan kazansın:p

Evet...Bebeğimizin cinsiyetinin %90 belli olmasıyla birlikte, isim kavgalarımız da başlamış bulunmakta...
Sevgili babişimiz her gün birbirinden yaratıcı fikirlerle karşıma çıkıyor...
En başında bir Mahmut' umuz vardı...
Sonra yanına Can eklendi...
En son tekrar revize dilerek başına babamın, dedesinin ve Peygamberimizin ismi olan Mustafa eklendi...
Oldumu sana Mustafa Mahmut Can Topcu... Yani nam-ı diyar; ''Şeyh Mahmut Bin Mustafa El Can Topcu''...
Son Osmanlı padişahı arayışında benim kocam....Valla korkar oldum yön değiştirdiğinden...Laiklik karşıtımı oldun sen kociiiiiii, Osmanlı İmparatorluğunu küllerinden yeniden doğurma hayallerin vardı da bu zamana kadar bastırıyor muydun:P
Ardından Selçuklular'a merak saldı kendileri....Mükemmel bir isimle geldi bir akşam işten eve... Mustafa Aras Han Topcu olacakmış.... Aras 'ı anladık da Han ne dedim, Han olmasa olmaz mı?...Yok olmaz, kattiyennn...Neden olmaz mış? Öyle,,, Ağar isim olurmuş...Yok artık Pessssss!!!...
Çenem kopsun...Bir gün işten eve gelirken radyoda Mevlana'dan bahsediyorlardı...Mevlana Celaleddin Rumi....
Eve gidince biraz dalga geçiyim dedim...Koci çok sever Mevlana'yı...Mevlana şöyle demiş, Mevlana böyle yapmış...Dilinden düşmez...Bende geldim eve...Koci süper bir isim buldum bebişe diye atladım boynuna:). Ne buldun dedi gözler faltaşı:) Rumi koyalım çocuğumuzun ismini...Dilim kopaydı!!! Nerden biliyim bu seferde Rum ırkından yapmak isticeni çocuğu:s
AAAA süper fikir Aşkım diye gözleri parlamaz mı bizimkinin...Ben şokkkkkkk!!!!
Yok artık..Dalga geçiyodum aşkım yaaa:S
Şimdilik yeni bir parlak fikre kadar Rumi aşağı Rumi yukarı:))
Hayır korkuyorum eğer karar veremez hepsini birden koymak isterse ne yaparız:S Bizimki tutturdun mu tutturur:s
Şeyh Mahmut Bin Mustafa El Can-i Er Aras Han Rumi....Olur mu olur...Araplardan neyi eksik bizim oluşumuzun:P

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Sonunda bahar geldi:)))

Bebişimiz sonunda baharı biraz hissedebildi....
Havalar ısındı nihayet...Her yer cıvıl cıvıl...Seviyorum güneşi...Yazı...Yeşili...Maviyi....Rengarenk doğayı...:)
Dün bebişimiz, babiş ve ben balkon sezonunu açmış bulunmaktayız....İliklerimizi ısıtan güneşin altında, yapay şelalemizin sesi eşliğinde ve sitemizin yeşil manzarasına karşı mükellef bir kahvaltı ile huzurlu bir pazar gününe - hatta yaz günlerine - başlamak gibisi yok...


Bu mükemmel kahvaltının ardından, evimizi toparlayıp, giyinip süslenip kendimizi güzel havanın rahavetine bırakmaya, caddeye gittik. Aman Allah'ım o ne kalabalık:s  Güneşi gören kendini sokağa atmış, aynı bizim gibi:))
Casita'da mantı keyfinden sonra caddede alışiverişle karışık bir yürüyüş keyfi sonrası, İco&Volki&Ada ailesi ve Hakito Amca ile bir kahve molası verip, İco ile bol bol hamilelik hakkında sohbet ettik...
Ada'nın hareketlerini merakla bekleyip, Volki'nin ballı çayı içişi ile kahkahalara boğulup, uzun zaman sonra yarım espressolu ice lattem ile saadet yaşadım:))
Eve dönüşte de Fenerbahçe'nin gururlu ve haklı galibiyetini koci ile zevkle izledikten sonra, üzerine bir de filmle demlenip, uykuya gözlerimizi yumduk:)
Bu güzel&huzurlu&zevkli pazar keyfi için kociye teşekkürlerimi bir borç bilirim;)
Kociye P.S: Evet...evet...HAYIR!.... ;))))

14 Mayıs 2011 Cumartesi

anne karnından bebek diyalogları:)

Geçenlerde bir hamilelik forumunda gezinirken, komik bebek diyaloglarını okudum...Ben çok eğlendim okurken:) İşte içlerinden en beğendiklerim;
1.-ulen iki tekmeliyim de sevinsin garibanlar bari...
2.-icme su sigarayi kadın ya bogulacam burda.
3.(ikizler konusmaktadir..) 
- allah kurtarsin kardes..
- eyvallah..
 4.ikizler konuşuyor yine;
- ben çıkıyorum melis,10 dakkaya kadar dönmezsem polis çağır!
 - bu dünyaya çocuk olarak gelmek istemiyorum selin!
- eşşek zeki..ne olarak gelecen..30 yaşında mı çıkcan ordan..
 5- Şimdi 9 ay 10 gün sonra çıkacağıma göre..bi hesap yapsak..9*30+10..hmm 280 gün..yaa nasıl dayanıcam ben burda o kadar..eğlendircek de bişi yok ki ortamda..ne bilgisayar almış annem ne televizyon..neyse yaa. ya bir fil olarak doğsaydım onların hamileliği çok daha uzun sürüyor..yaşasın sadece 9 ay 10 gün sonra çıkcam burdan..heyyo liii laa lii
- pollyanna bi susar mısın uyumaya çalışıyorum!
 6. hihihi onlar beni beklerken barbi bebeğimi yollicam önden..dumur olsunlar hihihi
7.yahya kemal beyatlı doğmak üzere..
- artık demir almak günü gelmişse zamandan
meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
 8.william shakespeare doğmak üzere bu sefer de..bu biraz daha önce oluyo tabi..
- çıkmak mı, çıkmamak mı..işte bütün mesele bu....
çıkıyom anasını satiim
 9.-ulean 5 aydır tekmeliom!!! du ben bunu bu sefer de bi ısırayımm...
 10.- ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda? he, sorarım size? ama nerden duyacaklar, işleri güçleri kız mı erkek mi..
 11. sampiyonlar ligi maci var iceride sen burda ütü yapiyosun anne yaa.. babamızın hayrına mi tekmeliyoruz..
 12.bu kordonu modifiye ettiricem ulan ben ne bu boyle ip gibi , şöyle afilli bisi taktiricam ,, daraldim zaten burada...
13- 2.- Star wars anduroyidi miyiz ? insan mıyız ? belli 
değil arkadaş, aylardır iki büklüm bekliyoruz ulan...
14- Sevgili günlük..ne suç işlediğimi bilmiyorum ama beni 9 aydır bu kapalı kutuda tutuyorlar ! Vücuduma bağlı olan şu kordonu söküp kurutuyorum kaç gündür sopa niyetine, aha şuraya yazıyorum 9 bilemedin 10 gün sonra ön bölgeyi sopayla delip çıkacam.
15- ( İkizler halen konuşmaktadır.) 
- Ehhihi bu çok eğlenceliymiş,Chateau Brillant nasıl ? 
- Abi benim canım acayip şekilde Mango turşusu çekti, nerden söylüyoruz ? 
- Merak etme aşerdirtiriz gelir şimdi... 
- Supersin baba yaaaa 

16- Yaau anne sağa sola dönüp durma, kıpraşma zaten kaydırak gibi kayıyorum, bir türlü 
uyutmadın beni, hah tamam şimdi oldu kıpırdama artık, hmmmmm şimdi oldu parmak emerek uyumak güzelmiş, insan bir müzik çalar, ninni söyler öyle uyutur yaaaa.

17- Yaau amma da sulu bir ortam bu yaau, bebek miyiz? balık mıyız anlamadım gitti? 
18- Tekmeden başka lüksümüz yok anasını satayım. Şimdi de bir röveşataaa! 

kesinlikle cennet annelerin ayaklarının altında olmalı....

Hamileliğimin başlangıcından beri mide yanması ile boğuşuyordum...Bulantım olmadı pek çok şükür fakat bu yanma yüzünden baya bir uyku problemi yaşadım...
Tam yuppiii ilk 3 ay geride kaldı bu problem de bitti derken...bir-iki haftalık bir rahatlık döneminden sonra, pat bir de reflü krizimiz çıktı...:(
Böyle bir yanma yok gerçekten....Yemek borumun küçük dilime kadar cayır cayır yandığını tüm hücrelerimle hissediyorum:(
Günde 5-6 şişe maden suyu nispeten biraz dindirebiliyor acımı...Bir de erik...Suyu hiç dile getirmiyorum bile...Galon galon ve buz gibi olmak üzere lıkır lıkır geçiyor boğazımdan...Ve geçerken bıraktığı o ateşin üzerine dökülen suyun verdiği 'cossss' ferahlığı hissi, bu aralar tek huzur kaynağım oldu...
Bugün okuduğum bir yazı ise bütün moralimi alt-üst etti; 'Hamileliğin başlamasıyla değişen hormon seviyesi ile mide ile yemek borusu arasındaki kapakçık basıncı düştüğünden, mide asitleri yemek borusuna kaçar ve yemek borusundan ağıza kadar yayılan asit yanma hissi verir. Reflü şikayetleri doğum eylemine kadar artarak devam eder, doğumdan sonra giderek hafifler ve kaybolur.
Anlaşıldı; en azından doğuma kadar alışılması gereken en önemli değişimlerden bir diğeri de; ''Reflü azgınlığı''...
Reflünün minimalize edilebilmesi de mümkünmüş elbet. İşte reflüyü kısmen yenme yolları;
- Çikolata, narenciye ve narenciye suları (Portakal, greyfurt, limon...), domates ve domates ürünleri, hardal, sirke, naneli, baharatlı ve yağlı yiyeceklerden kesinlikle uzak durulmalı.
- Kafeinli içecekler kapakcık basıncını düşürdüğünden içilmemeli.
- Seyrek ve çok yemek yerine, küçük porsiyonlarla sık sık yemek yenmeli.
- Yavaş yavaş yemek yenmeli ve lokmalar iyice çiğnendikten sonra yutulmalı.
- Yemek yedikten sonra hemen uzanmamalı, en az bir saat sonra yatılmalı.
- Bol bol sıvı alınmalı, fakat yemek sırasında değil de, öğün aralarında alınmalı.
- Bol ve rahat kıyafetler giyinmeli.
- Sigara ve alkolden uzak durulmalı.
- Fazla kilo almamaya dikkat edilmeli (zaten yağlı yiyeceklerden uzak durup, bol bol sıvı tüketip, yemekleride sık sık az az ve yavaş yavaş yersem kilo almam ki:) )
....
Bu önerileri önümüzdeki bir hafta boyunca deneyip, işe yarayıp yaramadığını göreceğim...

Reflü!!seni bebişimle beraber yenicez;)

10 Mayıs 2011 Salı

bebeğimle ilk anneler günüm...

Bir ilke daha adım attım:) ilk anneler günüm...bebeğimle...
Annem yerini bulunca her daim derdi; 'anne olunca anlarsın..' diye. Zamanı gelmiş artık bende anlıcam :)
Bebiş bugün kıpır kıpır...Aslında hareketlerini hissetmiyorum tam olarak ama sanki su solu bir balonun içinde o hareket ettikçe göbeğimde hafif dalgalanmalar oluyo:)) Çok komik:) Annesine hediyenin en büyüğünü verdi bebişim...hareketlerini hissetmek gerçekten çok heyecan verici bir duygu...
Anneler günü nedeniyle, bu sefer Nazan ablanın önderliğinde, bir kahvaltı organizasyonuna daha dahil olduk:) Bu seferkine Annane, babane, büyük teyze ve büyük babane de teşrif ettiler, aaa bir de esra teyzesi ve poly ablası da:)))
Poly saolsun bana olan özlemini ve sevgisini göstermek adına üstüme atlayıp duruyor ama karnıma hedef alıcak diye uzaktan sevmeye çalışıyorum...O da ben onu sevmeyince hemen tribe giriyo güzeller güzeli kızım benim:( Doyasıya sevmeyi çok özledim kızımı....:(
Güzelce yapılan kahvaltının ve babanemin mide bulantısının giderilmesinin ardından (buyuk babanenin tansiyonu çıkmış biraz sanırsam o da midesine mi vurmuş ne kustu ve hiçbişey yiyemedi tontişim:( ) hediyelere sıra geldi...
Ben kendi hediyemi almıştım aslında bebişimden ama babiş de bir hediye almış bana;) Kahvaltıya gelmeden önce sabah gözlerimi açar açmaz karşımda buldum hediye paketimi:)
Aşkımmm benim çok şeker bir yattiii kıyafeti almış bana:)
Hediyenin üzerindeki mesaj oldukça dikkat çekici... Geceliğin üzerinde ev işleri ve çocukla ilgilenen ve harab olmuş bir kadın ve üzerinden çıkan balonda; 'NO TIME FOR LOVE' yazısı...Aşkım mesaj alınmıştır;)
Yalnız bedenini görünce şoke oldum...LARGE.... Ben henüz hazır değilim large bedene ya bananeeeeeeeeeeee....!!!! Hatta mediuma bile alışamadım:(
Neyseki kocişim açıklamasını yaptı hemen; 'Aşkım doğuma yakın ve lohusa döneminde giyersin diye düşünmüştüm'...Çevir gazı yanmasın:P hadi yemiş olıyım bari:P
En çok beğendiğim hediye Nazan abladan geldi...Her ne kadar galatasaraylı da olsam bayıldım:)
Fenerium'dan hastane çıkışı seti ve bir de fenerbahçe tulumu almışlar bebişe:) Eeee napalım babamız hasta fenerli, oğlu da muhtemelen öyle olacak...) Doğumu da fenerbahçe stadına yakın olacağı düşünülürse (inşallah) gayet normal dimi;)
Harikalar...minicik...çok şeker...

 Böylece bebişimizin ilk hediyeleri gelmeye başladı...Yavaş yavaş odasını da mı hazırlasak, benim dolabıma sığmıcak gibi:P

6 Mayıs 2011 Cuma

erkeğim gelio:))

İlk trimester testimizi yaptırdık...
Ultrasonda bir problem gözükmedi...Kan testinin sonuçlarını da salı günü alıcaz...
Doktorumuz Meliha hanım büyük ihtimalle erkek dedi....Biz ne olsa razıydık ama meraktan da çatlıyorduk... Belirsizlik çok feci...Oldum olası nefret etmiştim zaten belirsizlikten:)
Şimdi gelsin cicilerrrrr...
Bu sefer hem annanesi hem de babası izledi bebişi...Çok heyecanlılardı...Tabii ben tecrübeliydim:)
Anne bu gözleri...Bak babası bacaklarını sürtüyo....Göbeğine bak ananesi kocaman aynı babası:P
İnşallah kucağıma alacağımız günü de görürüz...:)

5 Mayıs 2011 Perşembe

bu gece hıdırellez...

Bu gece bebişimin ilk Hıdırellezi... Bebişimle birlikte dualar edip dileklerimizi sunucaz Hızır A.S.'a...O da bize bolluk, bereket, sağlık ve huzur dağıtacak inşallah....
Hıdırellezi çocukluğumdan beri çok severim....Yazın geldiğinin müjdecisidir...(Bu sene de inşallah öyle olacak...)Hava ısınır..Toprak yeşillenir...çiçekler renklenir...Ağaçlar bereketlenir...
Miladi takvime göre  6 mayıs'tan başlayıp 4 Kasım'a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktaymış.... 
Eski evimizin bahçesinde apartmanın bütün ahalisi toplanır, ateş yakar, sonrada o ateşin üstünden dilek dileyerek 3 kere atlardık...:)))
O zamanlar bana oyun gibi gelirdi ama şimdi düşününce dilediğim bütün dilekler gerçekleşmiş...Çok şükür Allah'ıma...
Hele geçen sene Aşkımla dilediğimiz dilekler...Maşallah...Evlendik...mutluyuz...evimiz var..ve biraz erken gelen ama hoş gelen bir de bebişimiz....Allah'ım inşallah hayırlısıyla kucağımıza almayı da nasip eder...
                                                Evet....Bu gece Hıdırellez...Bütün dualar kabul olur inşallah bu gece...Hıdır S.A.V bu gece aramızda... Hepimizin dualarını kabul etmesi dileğiyle, herkese bolluk, sağlık, huzur dolu bir yaz diliyorum;)

4 Mayıs 2011 Çarşamba

hamile olan benim, kocacım sana noluyo? :)

Evlendiğimizde ben; 50, koci; 70kg dı....
Balayına gittik, ben uzakdoğu mutfağına alışık ve aç biri olarak 10 günde 2 kilo aldım...Kaldı ki daha çok meyve yemiştim, acaip meyveleri var, dragon fruit ( erkanın deyimiyle çörekotlu turp) aklıma gelince hala ağzımın suyu akıo...Hertürlü noddle ve o leziz pilavları da hergün mideme birkaç kez uğradı:) Bir tek o muhteşem balıkları denemediğim için şimdilerde çok pişmanım...(Normalde balık sevmem ama bu hamilelik beni 'denizden babam çıksa yerim' moduna soktu tam anlamıyla....Hergün balık yiyebilirimmmmmmm:)))
Erkan'a gelince....Kendileri pek sevmedi Uzakdoğu şeflerini:)) Erzurumlu olduğundan etçildir biraz, ondan olsa gerek:P
O da 2 kilo vermişti dönüşte tartıldığında:))
Hamile olduğumu öğrendiğimde ise 53 kiloydum...(Evlilik bana yaramadı mı ne:S ) Eeeee...akşamları birlikte yicez diye saat 9' larda yemek yersek böyle olur:( )
Günlerdir koci söylenip duruo...Göbek yaptım...Göbek yaptım...Çok kilo aldım..diye..
Dün tüm ceseratiyle çıkmış tartıya...İtiraf etti artık...76 olmuşum!!!...Depresyonda şimdilerde kendisi...:)))
Saolsun beni yalnız bırakmadı yine...Artık birlikte depresyondayız..ahahahah...:)))
Benim yorumumsa süper: 'Aşkım ya hazır sen de kilo alıyorken bebişi senin karnına mı koysak? ahahahahah' Yani birimiz boşuna depresyona girmeyelim...Yani ben:P
P.S: göbeğimi merak eden arkadaşlar...Buyrun...:)

2 Mayıs 2011 Pazartesi

1mayıs...babişin doğum günü...anne, babam işçi bayramında mı doğmuş?:s?

Kocinin doğum günü 1 mayıs...Her sene zorlu bir organizasyon...neden...?!...Tüm yollar kapanır çünkü...
Sabah bir kahvaltı organizasyonu...Genç nesil kuzenler kalkar çoluk çocuk kahvaltıya gider...Kahvaltı organizasyonu benden...Lanet olsun elimi değmeseydim keşke...!!!
İlk ve son defa şu internetten yayılan kampanya furyasına bende katıldım...Bi daha mı töbeeeeeeeeee...!!
Başlık: Boğazda Kahvaltı Keyfi....
Ne keyif ne keyif hani...Resimlere bakınca krallara layık bir kahvaltı, inanılmaz İstanbul manzarası ile bizi bekliyor zannettim...Allahım nasıl bir yanılsama.........
Fırsat bu fırsat adlı site çatısında toplanan fırsatlar her gün mailime düşüyor...Yaklaşık iki aydır bakmadan silerim...Kahretsin! bakacağım tuttu:( Anam bir de bakarım ki Sarıyer'de Biba Restaurant die bir yer...Mekan Doğa Balık'ın biraz ilerisinde...Bende bu yakınlıktan ve resimlerden güç alarak atladım kampanyaya ve yaptım organizasyonumu...Mekan süper...Manzara yıkılıo ( Boğaz manzarası nasıl yıkılmaz zaten...)
Falsolara gelince yaklaşık 250 kişiye 5 garson hizmet veriyor...Aslında onlar da vermiyor...Su istiyorsunuz 1.5lt lik şişelerde Hayat su getiriliyor....Ama şişenin ağzı açık...Tadına bakıyorum...Iğğğ bu ne, bildiğin çeşme suyu...
Hem ben bu aralar sadece Hayat su içiyorum, yani artık tadını ezbere biliyorum, hem de hamileyim, yani kokuları çok net ayırt edebiliyorum..hadi bende de geçtim masada ki herkesin mi ağzının tadı bozuk kardeşim...
Garson iddia ediyor sadece şişenin kapağını açıp getiriyorlarmış!! Üşenmiyor Nazan abla kavga ediyor bir tanesiyle benim suyumun kapağını açmadan getir kardeşim!! Getiriyor asık suratlı garson zar zor...İşte bu... Hayat sudur!!!
Akşam, doğru dürüst bir şey yemeden yatmışım, sabah süper kahvaltı beni bekliyor diye...Karnım zırıl zırıl...Gözüm hiç bişi görmüyor...Hatta yolda doğumgünü çocuğuyla bile kavga ediyorum...Bassana gaza yaaa!!! Bebeğim aççççç!!! :P
Sükut-u Hayal....
Ya ben böyleyim işte...Benim beklentimi yüksek tutmıcaksın kardeşim...Sonra sonu depresyon ve çazgırlığa kadar gider...Hatta gözüm hiç bişi görmez dalarım!!!
Nitekim daldım da...!!!
Açık büfedeki böreklerden bir tane bile yiyemeyince çığrımdan çıktım...Çıktığım gibi de mutfağa daldım!!! Bu ne kardeşim 2 saattir börek bekliyoruz...En az 5 kere söyledik size...Madem bu işi beceremiceksiniz ne diye kalkışıyorsunuz!!!...Tamam efendim...Hemen geliyor efendim...Yok gelmedi...Geldiyse de ben bir türlü yakalayamdım o içi dolu börek kabını....
Neyse sohbet, muhabbet, su, çay...geçti börek sevdam....
Ama yok yetmedi verdikleri eziyet ya...Çıkar ayak 3 yaşındaki çocuğun ufacık kasede yediği corn-flakes için 20 lira istediler bide...
Ha işte...Tutmayın beni bu sefer dalıcam işte!!!!! :@
Doğum günü çocuğu yine devrede, zor tuttu beni...Dalga geçiyorlar sanki ya!!!...
Hem hizmet verme! Hemde para iste!!!! Üstelik biz verdikleri ( aslında veremedikleri) hizmetin karşılığını iki kat vermişiz, hala olay peşindeler....
Dalamadım içimde kaldı...Doğum günü çocuğuna sölene sölene (yavrum doğumgününde yine beni sakinleştirmekle uğraştı, doğumgünü falan hak getire...) Vurduk santral istanbul yollarına...Asıl gidilecek yere yani...( o kampanya benim gözümün içine girmeseydi, plan;  Satral İstanbul da huzur dolu, doğayla içiçe, harika bir kahvaltıydı...Özel organizasyonlarda kesinlikle bildiğin yerden şaşmıcan!)
Ohhh misss hava...Her taraf cıvıl cıvıl çocuklar, köpekler...Miss yemekler, tatlılar kahveler, çaylar....
Bunlarda yetmezmiş gibi Harkulade bir sergi....
Hayat bu;)
Oturmaya doyamadık...4-5 saatin sonunda hiç istemeden ayrıldık Santral'den...Malum akşama maç var trafiğe kalmayalım...Ama ben yine acıktım...:) Benim ısrarlarıma dayanamayıp birde akşam yemeği sefası yapalım dedik, balığa doyup öyle döndük evimize...
Kampanya hariç süper bir gün geçirdik...Şansımıza hava da harikaydı...
Teşekkürler Santral...Teşekkürler Fevzi hoca....Teşekkürler kocacım...;)
Doğum günün kutlu olsun...İyiki doğurmuş seni anneciğin...İyi ki sana aşık olmuşum... (sende bana:P) İyi ki kocimsin;) Seni seviyorum kocacım:xxx

P.S: Tepeüstünde süper doğa manzarasının tam ortasında Fevzi Hoca balıkçısı diye bir yer keşfettik arkadaşım Selin sayesinde...İki haftada bu 3. gidişimiz... Hem evimize yakın (canım isteyince atlayıp gidiyoruz), hemde muhteşem balıkları ve akçabat köftesi mevcut...İşletmecisinden, garsonuna, aşçısına hatta balık ve etine kadar Trabzonlu herkes ve herşey....Menüde kuymak'tan kaygana'sına kadar herşey karadeniz usulu...Hele bir Fevzi hoca salatası var...Ben tek başıma koca bir kase yiyorum...
AA bir de turşusu...Hamileyim diye mi bilmiyorum ama o turşu bana kaymaklı ekmek kadayıfı gibi geliyor:))
Laz böreği ve Burma tatlısı da yanında çayla birlikte ikram olarak geliyor....Yedikçe yiyorum:)
Ve son olarak....Fiyatlar acayip uygun...Benden sölemesi...Biz artık her hafta ordayız;)